Rüşvet:
1-) Haksız bir menfaat elde etmek için kişilere çıkar sağlama.
2-) fıkıh; Yetkiyi, görevi veya nüfuzu kötüye kullanarak sağlanan gayri meşrû menfaat.
Rüşvet ile ilgili ayet:
1-) Bakara suresi 188. ayet:
Arapça:
وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُم بَيْنَكُم بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُواْ بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُواْ فَرِيقًا مِّنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ
Okunuşu:
Ve la te’kulu emvalekum beynekum bil batılı ve tudlu biha ilel hukkami li te’kulu ferikan min emvalin nasi bil ismi ve entum ta’lemun.
Anlamı:
Birbirinizin mallarını haksız şekilde yemeyin. Günah olduğunu*- bildiğiniz halde, başkasının bir kısım mallarına haksız yere sahip olabilmek için hukuki hileye başvurmayın
Rüşvet ile ilgili hadisler:
1-) Rüşvet alana, verene ve bunlar arasında rüşvete vâsıta olana da Allahü teâlâ lânet etsin. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)
2-) Resûlullah efendimiz kıyâmet alâmetlerini sayarken buyurdu ki: Hâkimler rüşvet alarak haksız karar verir. Adam öldürmek çoğalır. Gençler, ana babalarını, hısım akrabâsını aramaz, saymaz olur. Kur’ân-ı kerîm mizmârdan, yâni çalgı âletlerinden okunur. Tecvîd ile, güzel okuyanları, şerîate uyan hâfızları dinlemeyip mûsikî ile şarkı gibi okuyanları dinlerler. (Hadîs-i şerîf-Tergîb-üs-Salât)
3-) Rüşvet alan da, rüşvet veren de Cehennemdedir. (Hadîs-i şerîf-Keşf-ül-Hafâ)
4-) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Yargıda rüşvet alan ve rüşvet verene Allah lanet etsin!’ buyurdu.” (Ahmed Müsned 2/387, Albânî Sahihu’l-Cami 5069)
Rüşvet ile ilgili kelimeler:
Rüşvet almak: Yasa dışı bir kolaylık sağlamak için kānûnen hakkı olmayan bir parayı almak veya menfaat sağlamak.
Rüşvet vermek: Bir görevliye yasa dışı bir kolaylık sağlaması için para vermek veya menfaat sağlamak.
Rüşvet-i kelâm: “Sözle rüşvet verme” Karşısındakinin hoşuna gidecek, fikir ve görüşlerine uygun düşecek şeyler söyleme.
Rüşvet-har: Rüşvet yiyen, rüşvet alan.
Rüşvetçi: Rüşvetle iş gören, rüşvet alan kimse.
Rüşvetçilik: Rüşvetçi olma durumu.