Perşembe günü virdi
Bismillâhirrahmânirrahîm
İlâhî ente’l-kâimü bi-zâtike. Ve’l-mühıytu bi-sıfâtike. Ve’l-mütecellî bi-esmâike.
Ve’z-zâhiru bi-ef’âlike. Ve’lbâtınü bi-mâ lâ yâ’lemühû illâ ente.
Tevehhadte fî celâlike. Fe-ente’l-vâhıdü’l-ehadü. Ve teferredte bi’l-bekâi fî’l-ezeli
ve’l-ebedi.
Ente, ente’llâhü’l-münferidü bi’l-vahdâniyyeti fî iyyâke. Lâ me’ake ğayruke ve lâ fîke sivâke.
Es’elüke’llâhümme’l-fenâe fî bekâike ve’l-bekâe bike lâ me’ake lâ ilâhe illâ ente.
İlâhî ğayyibnî fî hudrîke ve efninî fî vücûdike ve’stehliknî fî şühûdike. V’akta’beyni ve beyne’l-kavâtı’ı’lletî takta’unî anke ve’şğılnî fîşşuğli bike an külli şâğılin yaşğalünî anke. Lâ ilâhe illâ ente.
İlâhî ente’l-mevcûdü’l-hakku ve ene’l-mâ’dûmü’l-aslü. Bekâûke bi-z-zâti ve bekâî
bi’l-aradı. İlâhî fe-cüd bi-vücûdike’l-hakkı alâ ademi’l-asli hatta ekûne kemâ küntü haysü lem ekün ve ente kemâ ente haysü lem tezel.
Lâ ilahe illâ ente ilâhi ente’l fe’âlü limâ türîdü. Ve ene ebdün leke min ba’dı’l-abîdi. İlâhî eradtenî ve eradte minnî fe-ene’l -mürâdü ve ente’l-mürîdü.
Fe-kün ente mürâdeke minnî hattâ tekûne ente’l-mürâdü ve ene’l-mürîdü.
Lâ ilâhe illâ ente. İlâhî ente’l-bâtınü fî külli ğaybin. Ve’z-zâhiru fî külli aynin.
Ve’l-mesmû’u fî külli haberin sıdkın ve meynin.
Ve’l-ma’lûmü fî mertebeti’l ve’l-isneyni. Tesemmeyte bi-esmâi’n-nüzûli.
F’ahtecebte ‘an levâhızi’l-uyûni. V’ahtefeyte ‘anmedâriki’l-ukûli. İlâhî tecelleyte
bi-hasâisı tecelliyâti’s-sıfâti fe-tenevve’at merâtibü’l-mevcûdâti. Ve tesemmeyte fî külli mertebetin bi-hakâikı’l-müsemmyâti.
Ve nesabte şevâhide’l-ukûli alâ dekâyikı hakâikı ğuyûbi’l-ma’lumâti. Ve atlake sevâbika’l-ervâhı fî meyâdîni’l-me’ârifi’l-ilâhiyyeti.
Fe-hâret sümme tâhet fî işârâti letâifihâ’r-rabbâniyyeti. Fe-lemmâ ğayyebtehâ
ani’l-külliyyeti ve’l-cüz’iyyeti ve nakaltehâ ‘ani’l-iniyyeti ve’l-eyniyyeti. Ve selebtehâ
ani’l-kemmiyyeti ve’l-mâhiyyeti.
Ve te’arrafte lehâ fî meârifi’t-tenkîri bi’l-me’arfi’z-zâtiyyeti. Ve harrartehâ
bi-mütâle’ati’r-rubûbiyyeti fî’l-mevâkıfî’l-ilâhiyyeti. Ve eskatte anhâ’l-beyne ınde ref’ı hicâbi’l-ğayni f’entazamet b’intizâmi’l-kadîmi fî silki bismi’llâhi’r-rahmânir-rahîm.
İlâhî kem ünâdîke fî’n-nâdî ve ente’l-münâdî li’nâdî. Ve kem ünâcîke
bi-münâcîti’l-münâcî ve ente’l-münâcî li’n-nâcî.
İlâhî izâ kâne’l-vaslü ‘ayne’l-kat’ı ve’l-kurbü nefsü’l-bu’di ve’l-ılmü mevdı’a’l-cehli
ve’l-ma’rifetü müstekarra’t-tenkîri fe-keyfe’l-kasdü ve min eyne’s-sebîlü.
İlâhî ente’l-matlûbü verâe külli kâsıdin ve’l-ıkrâru fî ‘ayni’l-câhıdi ve kurbü’l-kurbi
fî’l-farkı-l-mütebâıdi ve kad’istev-lâ’l-vehmü ‘alâ’l fehmi fe-meni’l-müs’ıdü ve
meni’l-müsâıdü’l-hüsnü yekûlü iyyâke ve’l-kubhu yünâdi’llezî ahsene külle şey’in halakahû
fe’l-evvelü ğâyetün yekıfü ‘ındehe’s-seyru Ve’s-sânî hıcâbün bi-hükmi
tevehhümi’l-ğayri.
İlâhî metâ yetehallasu’l-aklü min ıkâli’l-avâikı ve telhazu levâhızu’l-fikri
mehâsine’l-hüsnâ min a’yüni’l-hakâikı ve yenfekü’l-fehmü an asli’l-ifki ve
yetehal-lelü’l-vehmü an asli’l-ifki ve yetehallelü’l-vehmü min evhâli hıbâli eşrâki’ş-şirki ve yencü’t-tesavvüru min farkı’l-farkı ve yetecerredü’n-nefsü’n-nefisetü min hılekı ahlâkı tehallükâti’l-halkı.
İlâhî lâ tenfe’uke’t-ta’atü ve lâ tedurruke’l-meâ’sıy ve bi-yedi kahri sültânike melekûtü’l-kulûbi ve’n-nevâsıy. Ve ileyke yerci’u’l-emru küllühû fe lâ nisbete li’t-tâ’iı ve’l-â’sıy. İlâhî ente lâ yeşğalüke şe’nün an şe’nin.
İlâhî ente lâ yahsuruke’l-vücübü ve lâ yehuddüke’l-imkânü.Ve lâ yahcübüke’l-ibhâmü. Ve lâ yûdıhuke’l-beyânü.
İlâhî ente lâ yüraccihuke’d-delîlü ve lâ yühakkıkuke’l-bürhânü. İlâhî ente’l-ebedü
ve’l-ezelü fî hakkıke siyyânün. İlâhî mâ ente ve mâ ene ve mâ hüve ve mâ hiye.
İlâhî e-f’il-kesreti atlübüke em fî’l-vahdeti ve bi’l-emedi entezıru feraceke em
bi’l-müddeti ve lâ uddete li’abdin dûneke ve lâ umdete. İlâhî bekâî bike fî fenâî annî em fîke embike ve fenâî kezâlike mühakkakun bike em mütevehhemün bî em
bi’l-aksi em hüve emrun müşterakün ve kezâlike bekâî fîke.
İlâhî sükûtî harasün yûcibü’s-sameme ve kelâmî samemün yûcibü’l-bükme
ve’l-hıyratü fî küllin ve lâ hıyerate.
Bismillâhi hasbiye’llâhü bismillâhi ve billâhi bismillâhi tevekkeltü ale’llâhi bismillâhi seeltü mine’llâhi bismillâhi ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’lazıym. Rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileyke’l-masıyr. Allâhümme innî es’elüke min sirri emrike ve azıymi kadrike ve ihâtati ılmike ve hasâisı irâdetike ve te’sîri kudretike ve nüfûzi sem’ıke ve basarike. Ve kayyûmiyyeti hayâtike. Ve vücûbi zâtike ve sıfâtike.
Yâ Allâh, yâ Allâh, yâ Allâh, yâ evvel yâ ahır yâ zâhir yâ bâtın yâ nûr yâ hakk yâ mübin.
Allâhümme hassıs sirrî bi-esrâri vahdâniyyetike ve kaddis rûhıy-bi-kudsiyyeti tecelliyâti sıfâtike.
Ve tahhir kalbî bi-tahâretî me’ârifi ilahiyyetike. Allâhümme ve allim aklî min ulumî ledünniyyetike. Ve hallık nefsî bi-ahlâkı rubûbiyyetike.
Ve eyyid hıssî bimedidi hadarâti nûrâniyyetike. Ve hallıs hulâsate cevâhiri cismâniyyetî min kuyû di’t-tab’ı ve kesâfeti’l-hıssi ve hasrı’l-mekâni ve’l-kevni.
Allâhümme ve’nkulnî min derakâti halkıy ve hulukıy ilâ derecâti hakkıke ve hakıykatike ente veliyyî ve mevlâye ve bike memâtî ve mehyâye iyyâke na’büdü ve iyyâke nestaıynü. Unzırillâhümme ileyye nazraten tenzımü bihâ cemî’a atvâri ve tütahhiru bihâ serîrate esrâri.
Ve terfe’u bihâ fî’l-melei’l-a’lâ ervâha efkârî ve tükavvî bihâ midâde envârî.
Allâhümme ğayyibnî an cemî’ı halkıke ve’c-ma’nî aleyke bi-hakıke v’ahfaznî bi-şühûdi tasarrufâti emrike fî avâlimi farkıke. Allâhümme bike tevesseltü ve ileyke teveccehtü ve minke seeltü ve fîke lâ fî şey’in sivâke. Rağıbtü lâ es’elüke sivâke ve lâ atlübü minke illâ iyyâke.
Allâhümme ve etevesselü ileyke fî kabulî zâlike bi’l-vesîleti’l-uzmâ ve’l-fadıyleti’l-kubrâ ve’l-habîbi’l-ednâ ve’l-veliyyi’l mevlâ Muhammedini’l-Mustafa ve’s-safiyyi’l-mürtedâ ve’n-nebiyyi’l-müctebâ salle’llâhü aleyhi ve selleme.
Ve bihî es’elüke en tüsalliye aleyhi salâten ebediyyeten deymûmiyyeten kayyûmiyyeten ilâhiyyeten rabbâniyyeten bi-haysü tüşhidünî fî zâlike ayne kemâlihî ve testehlikünî fî’ayni ne’ârifi zâtihi. Ve alâ âlihî ve sahbihî kezâlike fe-ente veliyyü zâlike.
Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azıym. Ve’l hamdü li’llâhi rabbi’l-âlemîn.
Anlamı:
Ya Rabbi! Sen kendi zatınla kaim olansın.
Bütün sıfatlarınla her şeyi kuşatansın.
İsimlerinle tecelli edensin.
Kendi fiillerinle “Zâhir” olansın.
Hiç kimsenin bilmediği ve sadece senin bildiğin şeylerle “Bâtın” olansın.
Hepsini “Celâl” sıfatında tevhit eyledin. Çünkü sen “Vâhid” sin, “Ehad” sın.
“Bekâ” sıfatı ile ezelde ve ebette tek oldun.
Sen sensin.
Ancak kendilerine ait “Vahdaniyet” sıfatı ile sen tek olan Allah (c.c.)’sın. Seninle beraber ve senden gayrı kimse yoktur.
Ya Rabbi! Senin bakiliğinden ben fanilik istiyorum. Yine ben, seninle beraber olmak değil, seninle beka istiyorum. Senden başka ilah yoktur.
Ya Rabbi! Senin huzurunda bana zenginlik ver ve kendi varlığında beni yok eyle.
Senin şuhudunda beni helak eyle ve beni senden ayıran aramızdaki bağları kopar.
Seninle meşgul olmaktan alıkoyan bütün meşgalelerden beni kurtar ve sadece seninle meşgul olmayı bana nasip eyle. Senden başka ilah yoktur.
Ya Rabbi! Sen gerçekten varsın. Ben ise, esasen yok olan bir varlığım.
Senin bakiliğin bizzat kendi zatındandır. Benim bakiliğim ise, arızidir.
Ya Rabbi! Sen gerçek varlığınla benim asıl olan yokluğum üzerine himmet eyle. Ta ki, ben nasıl isem öyle olayım. Çünkü ben hiç yok iken sen yine sendin ve bundan sonra da ilel ebet yine sensin. Senden başka ilah yoktur.
Ya Rabbi! Sen dilediğin şeyi yapansın. Ben ise, senin kullarından bir kulum.
Ya Rabbi! Sen benim var olmamı istedin ve benden birçok taleplerde bulundun. Bu sebeple ben istenen biriyim. Sen ise, isteyensin. Senden başka ilah yoktur.
Ya Rabbi! Sen her gaybda “Bâtın” sın.
Her gözde “zahir” sin.
Her doğru haberde ve doğru olmayan haberde duyulansın.
Bilinen şeyler bir ve iki mertebesindedir.
Sen, nüzul isimleri ile isimlendin ve böylece gözlerin bakışından perdelendin. Akılların idrakinden gizlendin.
Ya Rabbi! Sen, sıfat tecellilerinin özellikleri ile tecelli eyledin de bütün varlıkların dereceleri çeşitli oldu.
Sen her mertebede isimlendirilenlerin hakikatleri ile isimlendin.
Bilgilerin gaybının hakikatlerinin incelikleri üzerine akılların şahitliğini tayin ettin.
İlahi bilgiler meydanında ruhların yarışını başlattın. Rabbani lütuflarının işaretlerinde onlar önce konuştular sonra kayboldular.
Sen onu bütünlerden ve parçalardan gizledin. Onu nicelikten ve esastan soyutladın. İlahi mevkilerde rububiyet mütalaalarıyla sen onu azat eyledin “Ğayn” perdesinin kaldırılması esnasında Sen ondan arayı kaldırdın ve kadim bir intizam ile “Bismillâhirrahmânirrahîm” dairesi içinde derli toplu bir nizam kurdun.
Ya Rabbi! Sen nida edenlerin münadisi olduğun halde ben nadiler içinde sana nasıl sesleneyim!
Sen, yalvaranların münacisi olduğun halde ben münacinin münacatı ile sana nasıl yalvarayım!
Ya Rabbi! Kavuşmak ile ayrılmak aynı olursa; yakınlık ile uzaklık aynı olursa, ilim cehaletin yerini alırsa, marifette belirsizliğin karargahı olursa o vakit hedef nasıl olur? Yol nereden olur.
Ya Rabbi! Sen her kat edenin ötesinde talep olunansın ve inkarcının gözünde ikrarsın. Uzaklaşan farkta yakının yakınısın. Düşünce, anlayışı istila etmiştir. O halde güzel bir şekilde ona yardım edecek onu mutlu edecek olan kimdir?
Güzellik diyor ki: “Ancak sensin).
Çirkinlik diyor ki: “Her şeyi güzel yapan onu yaratmıştır”.
Birincisi, gayedir. Onun yanında yürüyüş durur. İkincisi, başkasını düşünmenin hükmü ile bir örtüdür.
Ya Rabbi! Akıl, ne zaman engellerin iplerinden ve fikrin mülahazalarından kurtulursa, hakikatlerin kaynağından güzelin güzelliklerini mülahaza eder. O zaman anlayış, iftiranın aslından çözülür. Vehim de şirkin iplerinden ve çırpınışından ayrılır. Düşünce, farkın farkından kurtulur. Nefis de mahlukatın ahlaklandığı huylardan soyutlanır.
Ya Rabbi! Taatlar Sana fayda vermez.
İsyanlar Sana zarar vermez.
Kalplerin melekutü ve alınlar Senin elinde ve saltanatının kahrı altındadır.
Bütün işler Sana döner. O Halde itaatlarla isyanların bir nisbeti yoktur.
Ya Rabbi! Sen, hiçbir işin Seni başka bir işten meşgul edemeyeceği mutlak varlıksın.
Ya Rabbi! Sen, kimsenin seni mecbur edemeyeceği ve imkanın Seni sınırlayamayacağı bir varlıksın.
Kapalılık Seni perdeleyemez. Hiçbir açıklık, Seni tam izah edemez.
Ya Rabbi! Sen öyle bir ilahsın ki, delil, Seni tercih edemez ve delil Seni araştıramaz.
Ya Rabbi! Sen “Ezel” si. Sen “Ebet” sin.
Ya Rabbi! Sen nesin? Ben neyim? O nedir?
Ya Rabbi! Seni çokluk içinde mi arayayım? Yoksa teklikte mi arayayım ve uzun bir müddet yardımını bekleyeyim. Oysa ki, Sen olmadan bir kul için malzeme ve dayanak yoktur.
Ya Rabbi! Benim baki oluşum Seninledir. Benim fani oluşum de seninledir. Böylece seninle olmak gerçekleşmiştir veya bunun aksinedir. Yahut da o müşterek bir iştir. Böylece benim bekam Sende olur.
Ya Rabbi! Sükutum bekçidir, sağırlığı gerektirir. Benim kelamım sağırlıktır dilsiz olmayı gerektirir. Hayret, bir tek şeyde değil, her şeydedir.
Allah (c.c.)’ın adı ile başlarım.
Allah (c.c.) bana kafidir.
Allah (c.c.)’ın adı ile başlarım.
Allah (c.c.)’a kasem ederim.
Allah (c.c.)’ın adı ile başlarım.
Allah (c.c.)’a tevekkül ettim.
Allah (c.c.)’ın adı ile başlarım.
Allah (c.c.)’tan isterim.
Allah (c.c.)’ın adı ile başlarım. Kuvvet ve kudret Yüce Allah (c.c.)’a mahsustur.
Ya Rabbi!! Biz Sana tevekkül ettik. Sana tövbe ettik. Varış Sanadır.
Ya Rabbi! Ben Senin işinin sırrından.
Kadrinin yüceliğinden,
İlminin kuşatmasından,
İdrakinin özelliğinden,
Kudretinin tesirinden,
İşitmenin ve görmenin keskinliğinden,
Diriliğinin kayyumiyetinden,
Zatının ve sıfatının vücubiyetinden talep ediyorum.
Ya Allah! Ya Allah! Ya Allah!
Ya “Evvel“, Ya “Âhir“, Ya “Zâhir“, Ya “Bâtın“, Ya “Nur“, Ya “Hakk“, Ya “Mübîn“.
Ya Rabbi! Vahdaniyetinin sırları ile sırrımı tahsis eyle. Sıfatlarının tecelliyatının kudsiyeti ile benim ruhumu takdis eyle. Uluhiyetinin maarifinin temizliği ile kalbimi temizle.
Ya Rabbi! Ledünni ilimlerinden aklımı bilgilendir. Rububiyyetinin ahlakı ile nefsimi ahlaklandır. Peygamberinin nurunun aydınlık yardımı ile hissiyatımı güçlendir.
Cismaniyet cevherlerimin özünü tabii bağlarından, hissin bulanıklığından, mekanın ve varlığın bağlılığından beni kurtar.
Ya Rabbi! Beni, yaratılmışın ve huyumun alt basamaklarından, senin hakkının ve hakikatının derecelerine intikal ettir.
Sen benim velim ve mevlam sın.
Benim hayatım ve ölümüm Seninledir.
Ancak Sana ibadet ederiz ve ancak Senden yardım dileriz. (Fatiha suresi 5. ayet)
Ya Rabbi! Bana öyle bir bakışla bak ki, Sen onunla benim bütün tavırlarımı tanzim edersin.
Sırlarımın divanını onunla temizlersin.
Fikirlerimin ervahını Mele-i A’lâda onunla yüceltirsin.
Nurlarımın mürekkebini onunla güçlendirirsin.
Ya Rabbi! Beni bütün herkesten muhafaza eyle. Kendi hakkının hürmetine beni kendinle cem eyle.
Yüce alemlerinde emrinin tasarruflarının şuhûdühürmetine beni muhafaza eyle.
Ya Rabbi! Ben Sana tevessül ettim, Sana yöneldim. Senden başkasından değil, Senden ve Sende Olandan istedim.
Ben arzuladım. Senden başkasını istemiyorum. Ben ancak Senden istiyorum.
Ya Rabbi! Bu isteklerimin kabulü hususunda yüce vesile, büyük fazilet, son derece sevgili ve Mevla’nın dostu olan, seçilip razı olunmuş bulunan ve seçkin peygamber olan Hz. Muhammed (s.a.v.)’i aracı kılıyorum.
Ebedi olarak, devamlı olarak, güçlü olarak, ilahi ve Rabbani olarak Ona salat eylemeni istiyorum. Bu hususta O’nun bizzat kemalini bana göstermeni ve O’nun zatının maarif kaynağında beni tüketmeni istiyorum.
Ya Rabbi! Onun âl ve ashâbı üzerine de salat eylemeni diliyorum. Çünkü Sen O’nun dostusun.
Kuvvet ve kudret ancak Yüce Allah (c.c.)’a aittir.
Hamd alemlerin Rabbi Allah (c.c.)’a mahsustur.
Perşembe günü virdinin faydaları
1-) Perşembe günü ikindiden sonra bu virdi okuyan
a- Aile içinde sevgi ve saygı kazanır
b Düşmanlarına karşı etkili olur.
2-) Her gün 30 defa okuyan
a- Çevresinde hürmete layık görülür.
b- Sözüne kimse itiraz etmez kabul görür.
3-) Hırsıza karşı okunursa hırsız cezasını görür.