İyilik insanın mayasıdır
İnsana iyilik yapmak yakışır. Çünkü ruhumuz iyilikten beslenir. Bir Müslüman olarak daha iyi bir insan olmaktan, daha çok iyilikte bulunmaktan ve sevap defterlerimizi halis iyiliklerle doldurmaktan başka ne amacımız olabilir? Rabbimizin iyiliğe dair emirlerine uyup kötülüğe dair uyarılarına dikkat etmekten başka ne vazifemiz olabilir?
O zaman, “Kötülük edene biz de kötülük ederiz.” mantığını bir kenara bırakarak ırk, cinsiyet, renk, dil ayırımı gözetmeksizin bütün muhataplarımıza iyilik taşıyalım.
Anne-babamızdan, eşimizden, çocuklarımızdan başlamak üzere iyiliği çevremizde hakim kılalım. Çocuklarımıza iyiliği öğretelim, onları iyi örneklerle tanıştıralım, ailece iyiliğe yatırım yapalım. Çünkü iyilik asla zarar ettirmeyen bir yatırımdır.
Akrabamız, komşumuz, iş arkadaşımız, müşterimiz bizden iyilik görsün. İyilik biriktirmeye, iyilik dağıtmaya ve iyilik üretmeye çalışalım. Bir yandan da dilimizden duayı düşürmeyelim: “Allah’ım! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!” (Müslim, Zikir, 26)