Hac:
1-) Müslümanlığın beş şartından biri olan, Müslümanlarca zilhicce ayında Mekke’de yapılan, Kabe’yi ziyaret ve tavaf töreni.
2-) Genellikle tek bir Tanrı kabul eden dinlerde, kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olan kimselerce yılın belli zamanlarında ziyaret edilmesi.
Hac ile ilgili ayetler:
1-) Bakara suresi 144. ayet:
Arapça:
قَدْ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجْهِكَ فِى ٱلسَّمَآءِ ۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبْلَةً تَرْضَىٰهَا ۚ فَوَلِّ وَجْهَكَ شَطْرَ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ ۚ وَحَيْثُ مَا كُنتُمْ فَوَلُّوا۟ وُجُوهَكُمْ شَطْرَهُۥ ۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُوا۟ ٱلْكِتَٰبَ لَيَعْلَمُونَ أَنَّهُ ٱلْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ ۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعْمَلُونَ
Okunuşu:
Kad nera tekallube vechike fis semai fe lenuvelliyenneke kîbleten terdaha fevelli vcheke şatnal mescidil haram ve haysu ma kuntum fevellu vucuhekum şatrah ve innellezîne utul kitabe le ya’lemune ennehul hakku mir rabbihim vemallahu bi ğafilin amma ya’melun
Anlamı:
(Ey Muhammed!) Biz senin yüzünün göğe doğru çevrilmekte olduğunu (yücelerden haber beklediğini) görüyoruz. İşte şimdi, seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. (Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin. Şüphe yok ki, ehl-i kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduğunu çok iyi bilirler. Allah onların yapmakta olduklarından habersiz değildir.
2-) Bakara suresi 158. ayet:
Arapça:
إِنَّ ٱلصَّفَا وَٱلْمَرْوَةَ مِن شَعَآئِرِ ٱللَّهِ ۖ فَمَنْ حَجَّ ٱلْبَيْتَ أَوِ ٱعْتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَا ۚ وَمَن تَطَوَّعَ خَيْرًا فَإِنَّ ٱللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ
Okunuşu:
İnnes safa vel mervete min şeairillah fe min haccel beyte evî’temera fe la cunaha aleyhi ey yettavvefe bihima ve men tetavvea hayran fe innellahe şakirun alîym
Anlamı:
Şüphe yok ki, Safa ile Merve Allah’ın koyduğu nişanlardandır. Her kim Beytullah’ı ziyaret eder veya umre yaparsa onları tavaf etmesinde kendisine bir günah yoktur. Her kim gönüllü olarak bir iyilik yaparsa şüphesiz Allah kabul eder ve (yapılanı) hakkıyla bilir.
3-) Bakara suresi 189. ayet:
Arapça:
يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلْأَهِلَّةِ ۖ قُلْ هِىَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلْحَجِّ ۗ وَلَيْسَ ٱلْبِرُّ بِأَن تَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلْبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰ ۗ وَأْتُوا۟ ٱلْبُيُوتَ مِنْ أَبْوَٰبِهَا ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Okunuşu:
Yes’eluneke anil ehilleh kul hiye mevakîytu lin nasi velhacc ve leysel birru bi en te’tul buyute min zuhuriha ve lakinnel birra menitteka ve’tul buyute min ebvabiha vettekullahe leallekum tuflihun
Anlamı:
Sana, hilal şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lakin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah’tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.
4-) Bakara suresi 196. ayet:
Arapça:
وَأَتِمُّوا۟ ٱلْحَجَّ وَٱلْعُمْرَةَ لِلَّهِ ۚ فَإِنْ أُحْصِرْتُمْ فَمَا ٱسْتَيْسَرَ مِنَ ٱلْهَدْىِ ۖ وَلَا تَحْلِقُوا۟ رُءُوسَكُمْ حَتَّىٰ يَبْلُغَ ٱلْهَدْىُ مَحِلَّهُۥ ۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوْ بِهِۦٓ أَذًى مِّن رَّأْسِهِۦ فَفِدْيَةٌ مِّن صِيَامٍ أَوْ صَدَقَةٍ أَوْ نُسُكٍ ۚ فَإِذَآ أَمِنتُمْ فَمَن تَمَتَّعَ بِٱلْعُمْرَةِ إِلَى ٱلْحَجِّ فَمَا ٱسْتَيْسَرَ مِنَ ٱلْهَدْىِ ۚ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٍ فِى ٱلْحَجِّ وَسَبْعَةٍ إِذَا رَجَعْتُمْ ۗ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌ ۗ ذَٰلِكَ لِمَن لَّمْ يَكُنْ أَهْلُهُۥ حَاضِرِى ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ وَٱعْلَمُوٓا۟ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ
Okunuşu:
Ve etimmul hacce vel umrate lillah fe in uhsîrtum femesteysera minel hedy ve la tahliku ruusekum hatta yebluğal hedyu mehîlleh fe men kane minkum merîdan ev bihî ezem mir ra’sihî fe fidyetum min sîyamin ev sadekatin ev nusuk fe iza emintum fe men temettea bil umrati ilel hacci fe mesteysera minel hedy fe mel lem yecid fe sîyamu selaseti eyyamin fil hacci ve seb’atin iza raca’tum tilke aşeratun kamileh zalike li mel lem yekun ehluhu hadîril mescidil haram vettekullahe va’lemu ennellahe şedîdul îkab
Anlamı:
Haccı ve umreyi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin. Kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. Sizden her kim hasta olursa yahut başından bir rahatsızlığı varsa, oruç veya sadaka veya kurban olmak üzere fidye gerekir. (Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesmeyen kimse hac günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman yedi olmak üzere oruç tutar ki, hepsi tam on gündür. Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Biliniz ki Allah’ın vereceği ceza ağırdır.
5-) Bakara suresi 197. ayet:
Arapça:
ٱلْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَٰتٌ ۚ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِى ٱلْحَجِّ ۗ وَمَا تَفْعَلُوا۟ مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ ٱللَّهُ ۗ وَتَزَوَّدُوا۟ فَإِنَّ خَيْرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقْوَىٰ ۚ وَٱتَّقُونِ يَٰٓأُو۟لِى ٱلْأَلْبَٰبِ
Okunuşu:
Elhaccu eşhurum ma’lumat fe men ferada fîhinnel hacce fe la rafese ve la fusuka ve la cidale fil hacc ve ma tef’alu min hayriy ya’lemhullah ve tezevvedu fe inne hayraz zadit takva vettekuni ya ulil elbab
Anlamı:
Hac, bilinen aylardadır. Kim o aylarda hacca niyet ederse (ihramını giyerse), hac esnasında kadına yaklaşmak, günah sayılan davranışlara yönelmek, kavga etmek yoktur. Ne hayır işlerseniz Allah onu bilir. (Ey müminler! Ahiret için) azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri! Benden (emirlerime muhalefetten) sakının.
6-) Bakara suresi 198. ayet:
Arapça:
لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَبْتَغُوا۟ فَضْلًا مِّن رَّبِّكُمْ ۚ فَإِذَآ أَفَضْتُم مِّنْ عَرَفَٰتٍ فَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ عِندَ ٱلْمَشْعَرِ ٱلْحَرَامِ ۖ وَٱذْكُرُوهُ كَمَا هَدَىٰكُمْ وَإِن كُنتُم مِّن قَبْلِهِۦ لَمِنَ ٱلضَّآلِّينَ
Okunuşu:
Leyse aleykum cunahun en tebteğu fadlem mir rabbikum fe iza efadtum min arafatin fezkurullahe îndel meş’aril haram vezkuruhu kema hedakum ve in kuntum min kablihî le mined dallîn
Anlamı:
(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizden gelecek bir lütfu (kazancı) aramanızda size herhangi bir günah yoktur. Arafat’tan ayrılıp akın ettiğinizde Meş’ar-i Haram’da Allah’ı zikredin ve O’nu size gösterdiği şekilde anın. Şüphesiz siz daha önce yanlış gidenlerden idiniz.
7-) Bakara suresi 200. ayet:
Arapça:
فَإِذَا قَضَيْتُم مَّنَٰسِكَكُمْ فَٱذْكُرُوا۟ ٱللَّهَ كَذِكْرِكُمْ ءَابَآءَكُمْ أَوْ أَشَدَّ ذِكْرًا ۗ فَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِى ٱلدُّنْيَا وَمَا لَهُۥ فِى ٱلْءَاخِرَةِ مِنْ خَلَٰقٍ
Okunuşu:
Fe iza kadaytum menasikekum fezkurullahe ke zikrikum abekum ev eşedde zikra fe minen nasi mey yekulu rabbena atina fid dunya ve malehu fil ahîrati min halak
Anlamı:
Hac ibadetlerinizi bitirince, babalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah’ı anın. İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.
😎 Al-i İmran suresi 97. ayet:
Arapça:
فِيهِ آيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَّقَامُ إِبْرَاهِيمَ وَمَن دَخَلَهُ كَانَ آمِنًا وَلِلّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً وَمَن كَفَرَ فَإِنَّ الله غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَمِينَ
Okunuşu:
Fıhi ayatüm beyyinatüm mekamü ibrahım ve men dehalehu kane amina ve lillahi alen nasi hıccül beyti menistetaa ileyhi sebıla ve men kefera fe innellahe ğaniyyün anil alemın
Anlamı:
Onda apaçık deliller, Makam-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse, güven içinde olur. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse (bu hakkı
9-) Maide suresi 2. ayet:
Arapça:
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لَا تُحِلُّوا۟ شَعَٰٓئِرَ ٱللَّهِ وَلَا ٱلشَّهْرَ ٱلْحَرَامَ وَلَا ٱلْهَدْىَ وَلَا ٱلْقَلَٰٓئِدَ وَلَآ ءَآمِّينَ ٱلْبَيْتَ ٱلْحَرَامَ يَبْتَغُونَ فَضْلًا مِّن رَّبِّهِمْ وَرِضْوَٰنًا ۚ وَإِذَا حَلَلْتُمْ فَٱصْطَادُوا۟ ۚ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَـَٔانُ قَوْمٍ أَن صَدُّوكُمْ عَنِ ٱلْمَسْجِدِ ٱلْحَرَامِ أَن تَعْتَدُوا۟ ۘ وَتَعَاوَنُوا۟ عَلَى ٱلْبِرِّ وَٱلتَّقْوَىٰ ۖ وَلَا تَعَاوَنُوا۟ عَلَى ٱلْإِثْمِ وَٱلْعُدْوَٰنِ ۚ وَٱتَّقُوا۟ ٱللَّهَ ۖ إِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلْعِقَابِ
Okunuşu:
Ya eyyühellezıne amenu la tühıllu şeairallahi ve leş şehral harame ve lel hedye ve lel kalaide ve la ammınel beytel harame yebteğune fadlem mir rabbihim ve rıdvana ve iza haleltüm fastadu ve la yecrimenneküm şeneanü kavmin en sadduküm anil mescidil harami en ta’tedu ve teavenu alel birri vet takva ve la teavenu alel ismi vel udvani vettekullah innellahe şedıdül ıkab
Anlamı:
Ey iman edenler! Allah’ın (koyduğu, dini) işaretlerine, haram aya, (Allah’a hediye edilmiş) kurbana, (ondaki) gerdanlıklara, Rablerinin lütuf ve rızasını arayarak Beyt-i Haram’a yönelmiş kimselere (tecavüz ve) saygısızlık etmeyin. İhramdan çıkınca avlanabilirsiniz. Mescid-i Haram’a girmenizi önledikleri için bir topluma karşı beslediğiniz kin sizi tecavüze sevketmesin! İyilik ve (Allah’ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun; çünkü Allah’ın cezası çetindir.
10-) Hac suresi 27. ayet:
Arapça:
وَأَذِّن فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِن كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ
Okunuşu:
Ve ezzin fin nasi bil hacci ye’tuke ricalev ve ala külli damiriy ye’tıne min külli feccin amıyk
Anlamı:
İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.
Hac ile ilgili hadisler:
1-) “Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resûlü, dedim, cihadı amellerin en faziletlisi görüyoruz, biz de cihat etmeyelim mi?” Şu cevabı verdi: “Ancak, cihadın en efdal ve en güzeli hacc-ı mebrürdur. Sonra şehirde kalmaktır.” Hz. Aişe der ki: “Bunu işittikten sonra haccı hiç bırakmadım.” (Buhârî, Hacc 4, Cezâu’s-Sayd 26, Cihâd 1; Nesâî, Hacc 4,)
2-) Sehl İbnu Sa’d (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Telbiyede bulunan hiç bir Müslüman yoktur ki, onun sağında ve solunda bulunan taş, ağaç, sert toprak onunla birlikte telbiyede bulunmasın, bu iştirak (sağ ve solunu göstererek) şu ve şu istikamette arzın son hududuna kadar devam eder.” (Tirmizî, Hacc 14,)
3-) İbnu Abbâs (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Haccla umrenin arasını birleştirin. Zira bunlar günahı, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlemesi gibi temizler.” (Nesâî, Menâsik 6, İbnu Mâce, Menâsik 3,)
4-) Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Bir umre, diğer umreye arada işlenenler için kefarettir. Hacc-ı Mebrûr’un karşılığı cennetten başka bir şey olamaz!” (Buharî, Umre 1; Müslim, Hacc 437, Tirmizî,Hacc 90, Nesâî, Menâsik 3, İbnu Mâce, Menâsik 3, Muvatta, Hacc 65,)
5-) Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselâm) buyurdular ki: “Kim, hacc veya umre için Mescid-i Aksa’dan Mescid-i Haram’a (kadar) ihrama girerse, geçmiş ve gelecek bütün günahları affedilir veya cennet kendisine vacib olur.” (Ebu Dâvud, Menâsik 9, İbnu Mâce, Menâsik 49,)
6-) İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a: “Gerçek hacı kimdir?” diye soruldu da şu cevabı verdi: “Saçını düzenleyip yıkamayı ve koku sürünmeyi çoktan terk etmiş kimsedir. . ” Kendisine tekrar: “Hangi hacc efdaldir?” diye sorulunca: “Yüksek sesle telbiye getirilen ve kurban kesilen” dedi. “(Haccla ilgili ayette geçen) sebil nedir?” diye soruldu. “Zâd (nafaka) ve râhile (binek) dir” cevabını verdi.” (Tirmizî, Tefsir, Âl-i İmrân, İbnu Mâce, Menâsik 6,)
7-) Hacc-ı mebrûr yapanın dünyaya yeni gelmiş gibi, günahları affolur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
😎 Amellerin en hayırlısı; Allah-ü tealaya iman etmek, cihat etmek ve hacc-ı mebrûrdur. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ)
Hacc ile ilgili kelimeler:
Hacc-ı Kıran (kıran haccı): Bir hac mevsimi içerisinde umre ile hac ihramını birleştirmek suretiyle yapılan hacdır.
Hacc-ı Mebrûr: Şartlarına dikkat edilerek hiç günah işlemeden yapılan ve kabul olan hac.
Hacc-ı Temettû (Temettu haccı): Aynı yılın hac mevsiminde, önce umre yapıp ihramdan çıktıktan sonra yeniden hac için ihrama girilerek yapılan hac.
Mütemetti’ hac: Hac aylarında ömre yapmak için ihrama girip, ömre için tavaf ve sa’y yapıp, traş olup ihramdan çıkıp sonra memleketine gitmeyerek, o sene terviye gününde veya daha önce, ihrama girerek müfrid hacı gibi hac yapma
Hacc-ı İfrâd (İfrad haccı): Aynı yılın hac mevsimi içinde umre yapılmaksızın eda edilen hacdır.
Hâccü’l-Haremeyn: Hac farizasını yaptıktan sonra Medine’ye gelip kabr-i saâdeti de ziyaret eden hacı.
Hac ayları: Şevval, Zilkade ayları ile Zilhiccenin ilk on günüdür.
Hac vakti: Arefe ve bayram günleri olmak üzere beş gündür.
Hacc-ı asgar: Umre
Hacc-ı ekber: Farz olan hac.
Hâcce:
1-) Hacı olmuş kadın veya kız.
2-) Bir cins diken.
Haccetmek-hacceylemek: Hac farizasını yerine getirmek, hacı olmak.
Meşâiru’l-hacc (bk. Menâsik):
1-) Hacda belli bir usul ve sıraya göre yapılması gereken ihram, tavaf, vakfe, sa’y vb.
2-) Hacda bu ibadetlerin nasıl ve hangi sıraya göre yapılacağını anlatan kitap.
3-) İbadet yeri, ibadet yerleri.
Eşhür-ül hacc: Hac ayları manasına gelen bu kelime; İslamiyetten evvel Kabenin tavaf edildiği; Şevval ve Zilka’de ile Zilhicce ayından da alınan 10 günle cem’an 70 günlük zamana verilen addır.